GÜNDEM

DİTAM’DAN “DİYARBAKIR YEREL HİZMETLER NELERİ KAYBEDİYOR” PANELİ

DİTAM, “Diyarbakır yerel hizmetlerde neleri kaybediyor?” başlıklı bir panel düzenledi. Soyukaya, kayyımların politikası nedeniyle Diyarbakır'ın Sur ilçesinin yüzde 50'sinin yok olduğunu söyledi.

DİTAM’DAN “DİYARBAKIR YEREL HİZMETLER NELERİ KAYBEDİYOR” PANELİ

Diyarbakır’da Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından düzenlenen panele kentteki Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, kendi alanlarında uzman isimler ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Feridun Çelik ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer katıldı.

 

“Kent, Çevre ve Kültürel Miras, Kadınlar, Gençler ve Çocuklar İçin Nasıl Bir Kent, Sosyo-Kültürel Yaşam ve Politikalar, İktisadi Durum ve Kırsal Kalkınma” şeklindeki başlıklara odaklanan programa cezaevinde tutuklu bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tutuklu Eşbaşkanı Dr. Selçuk Mızraklı bir mektup gönderdi.

 

SURUN YÜZDE 50’Sİ TAMAMEN YOK OLDU, BÜTÜNLÜĞÜ BOZULDU

Mızraklı’nın mektubunun ardından başlanan programda konuşan DİTAM Yönetim Kurulu üyesi Nevin Soyukaya, “Kent, Çevre ve Kültürel Miras” başlığı altında bir sunum yaptı.

2015 yılındaki çatışmalı sürece atıfta bulunan Soyukaya, “Kentin kolektif hafızasının büyük oranda tahribine neden oldu” dedi.

 

“Kentin tarihi, kültürel ve sosyal dokusu açısından en fazla tahrip olan kesimi Suriçi oldu” diyen Soyukaya şunları söyledi; “Özellikle 2015 sonrasında yaşanan çatışmalı süreç ve ona bağlı olarak geliştirilen güvenlik eksenli yaklaşımlar ve kayyum politikaları tahribatın boyutunu derinleştirdi. Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 82’si kamulaştırılan Suriçi’ndeki büyük çaplı yıkım ve yeniden inşa faaliyetleri alanın yüzde 50’sinin tamamen yok olmasına ve bütünlüğünün bozulmasına neden oldu.”

 

RANT MEKANİZMASININ GÜNDEME GETİRİLMESİ ÇÖZÜMÜ

Kayyım atamalarının kent üzerinde bıraktığı etkiye vurgu yapan Soyukaya, “Kayyım belediyeciliği, kanunlara aykırı bir şekilde park alanlarını, rekreasyon alanlarını, eğitim, sağlık alanlarını iptal edip adeta bir emlak ofisi gibi kendi arazisinin değerini artırıp satılığa çıkarması ya da noktasal revizyonlarda oluşan rantın bir anlamda rüşvet çarkı oluşturmasına karşı ilgili sivil toplum kuruluşlarının farkındalık oluşturması, yasal süreçlerin işletilmesi ile ‘rant mekanizması’nın basın ve sosyal medya platformlarında gündeme getirilmesi bir çözüm olarak önerilebilir” ifadesini kullandı.

Soyukaya, kayyım sürecinde sivil toplumun kent hakkında alınan kararlara dahil edilmediğini söyledi ve kentteki ulaşım, imar, tarihi alanlardaki sorunlar kayyım politikasıyla daha derinleştiğine vurgu yaptı.

 

Paylaş :

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için Çerez Politikamızı ziyaret edebilirsiniz.