15 Şubat 2000 günü Van’da Hizbullah terör örgütüne yönelik iki ayrı hücre evine düzenlenen baskında 5 özel Harekât polisi şehit oldu. Çatışmada 5 tetikçi de öldürüldü. Evde ele geçen örgütsel dokümanlardan yola çıkan polis, terör örgütünün askeri kanat yapılanmasına yönelik operasyonda aralarında 11 tetikçinin de yer aldığı 47 Hizbullahçıyı yakaladı.

CİNAYETLERİ İTİRAF ETTİLER

Sözcü Gazetesi'nin aktardığı haberde, tetikçiler, işledikleri cinayetleri savcı huzurunda tatbikat ve yer göstermeyle tek tek anlattı, gerek polis, gerekse savcılık sorgularında da suçlarını itiraf etti.

Yargılama sonucunda tutuklu tetikçilerden Cömert Yorgun, Murat Kayacan, Bilal Yararlı, İsmail Balka, Gürsel Aldemir, Mikail Gültepe, Turan Boldağ, Necmi Aksona, Yakup Taş, Şakir Kaçmaz ve Mehmet Ali Arpa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Karar 15 Mart 2007’de Yargıtay’da onaylandı. 11 tetikçi ise aradan 12 yıl geçtikten sonra 2019’da ‘yeniden yargılama’ talebinde bulundu.

Yargılamanın yenilenmesi için davanın esasını etkileyecek düzeyde yeni delillerin ortaya çıkması gerekiyor. Hizbullah davasında böyle bir durum söz konusu olmadığı halde yeniden yargılama talebi kabul edildi, infaz durdurularak 11 tetikçi tahliye edildi. Yeniden açılan duruşmada tetikçiler, cinayet işlemediklerini hatta Hizbullahçı bile olmadıklarını belirterek beraatlarını istedi.

Duruşma savcısı sanıkların gözaltında işkence gördüklerini, onları yargılayıp ceza veren ağır ceza mahkemesi heyeti ile cezalarını onaylayan Yargıtay üyelerinin FETÖ üyeliğinden ihraç edildiklerine dikkat çekti, sanıkların delil yetersizliğinden beraatlarını istedi.

Mahkeme de sanıklar hakkında beraat kararı verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında “Cezayı veren de onayanlar da FETÖ’cüdür” denildi. Mahkeme 11 tetikçinin tutuklu kaldıkları sürelere ilişkin devletten maddi ve manevi tazminat isteminde bulunabileceklerine karar verdi.