CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Diyarbakır'da yaptığı açıklamalarda önceki günki "devlet" çıkışına açıklık getirdi. Özel, "Kürdün sorununun olup olmadığına devlet karar veremez. Kürtler karar verir," dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Diyarbakır'da yaptığı açıklamalarda önceki günki "devlet" çıkışına açıklık getirdi. Özel, "Kürdün sorununun olup olmadığına devlet karar veremez. Kürtler karar verir," dedi.
Özel, partisinin grup toplantısında "Kürtlere eşit vatandaşlık" vurgusu yaptı. Ayrıca, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yaptığı ziyareti anarak, Demirtaş’ın çağrısının her kelimesine katıldığını belirtti.
MHP Lideri Bahçeli'nin Öcalan konusundaki açıklamalarına yanıt veren Özel, Türkiye'de 26 milyon Kürt'ün sorununu yok saymanın otoriterlik olduğunu ifade etti. "Sorun bir kişinin Meclis'te konuşmasıyla çözülmez," diyerek, bu sorunun 86 milyonun iradesiyle çözüleceğini vurguladı.
Ayrıca, Narin Güran cinayeti hakkında da konuşan Özel, cinayetin nedeninin ve kimin işlediğinin belirsiz olduğunu belirtti. Yeni anayasa tartışmalarına da değinerek, "Anayasayı çiğneyenlerle anayasa yapmayız," ifadesini kullandı. Sivil demokratik siyasetten yana olduklarını vurguladı.
Özgür Özel, Kürtlerin sorunları hakkında devletin değil, Kürtlerin karar vermesi gerektiğini belirtti. "Kürtlerin sorunları, Kürtler 'sorun var' diyene kadar vardır" şeklinde bir vurgu yaptı. Kürt sorununu görmezden gelmenin otoriter bir yaklaşım olduğunu söyledi ve bu sorunun ancak Türkiye'nin tüm vatandaşlarının iradesiyle çözülebileceğini dile getirdi. Özel, bu meselenin sadece Kürtlerin değil, tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu belirtti.
Ayrıca, Kürt kimliğine, diline ve kültürüne saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Özel, sorunun çözümüne yönelik adımların siyasi istismardan uzak bir şekilde atılması gerektiğini ifade etti. Özel, CHP'nin terörün bitmesi için her türlü yapıcı adıma destek olacağını ve Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi için kararlı olduğunu aktardı.
Özel ayrıca eşit vatandaşlık anlayışının altını çizerek, Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti'nde tam anlamıyla eşit vatandaşlar olarak kendilerini hissetmeleri gerektiğini belirtti ve demokratik siyasetin önemine vurgu yaptı.