GÜNDEM

KANUN TEKLİFİNE KARŞI SAĞLIKÇILAR YARIN İŞİ BIRAKIYOR

Sağlık, emek, meslek örgütleri ve sendikalar, taleplerini karşılamayan sağlık çalışanlarının özlük haklarında düzenleme öngören, “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu Teklifi” ne karşı yarın iş bırakıyor.

KANUN TEKLİFİNE KARŞI SAĞLIKÇILAR YARIN İŞİ BIRAKIYOR

Sağlık, emek, meslek örgütleri ve sendikalar, taleplerini karşılamayan sağlık çalışanlarının özlük haklarında düzenleme öngören, “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu Teklifi” ne karşı yarın iş bırakıyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Genel Sağlık İşçileri Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Hekim Sen, Kamu Diş Hekimleri Derneği (KADHED), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Tabip Sen ve Türk Diş hekimleri Birliği (TDB) iş bırakma eyleminin duyurusunu online olarak yaptıkları açıklamayla kamuoyu ile paylaştı.

 

Toplantıda ilk olarak konuşan AHEF Başkanı Dr. Kemal Noyan, teklifin komisyonda kabul edildikten sonra yarın Meclis Genel Kurulu’na gelmesinin beklendiğini hatırlattı. Aile Sağlık Merkez’lerinin bitme noktasına geldiğini dile getiren Noyan, “Bunu göremeyen yaklaşım tam bir hayal kırıklığı olmuştur. 2021 yılı son çeyreğinde ‘gözünün üstünde kaşın var’ denilerek sözleşmesi feshedilen 100’ün üzerinde aile hekiminin yanı sıra aile hekimlerinin çalışması bozulmuştur. Aile hekimlerinin adının geçmediği bu kanun teklifi ülkemizi bir 10 yıl daha geri götürmektedir” diye belirtti. Noyan, “Türkiye’de yaklaşık 600 milyon poliklinik hizmetine 247 milyonluk gerçekleştirilen aile sağlık merkezleri başka bir ifadeyle yüzde 5’lik sağlık personeli oranıyla yüzde 40’ın üzerinde poliklinik hizmetin yükünü alan aile sağlık sistemi çökme noktasında. Sağlıkta dönüşüm sağlıkta çöküşe döndü” dedi.

 

AHESEN Genel Başkanı Dr. Gürsel Özer aile sağlığı çalışanları ve hekimlerinin yoksulluk sınırının altında ücret aldığını ifade ederek “Sadece sorun bu değil. Bu ülkede artık kirasını ödeyemeyen aile sağlık merkezleri var. Birinci basamaktaki meslektaşlarımız da yurt dışına gitme kuyruğuna girdiler. İvedilikle bir an önce tüm sağlık çalışanlarının ücretlerinde iyileştirme yapılmalı.

Uygun çalışma koşulları, emeğimizin karşılığı ücret istiyoruz. Bunu hayatımızı insanca sürdürmek ve halk sağlığı için istiyoruz. Bu yanlışlardan vazgeçin, bu son uyarımız” diye belirtti.

 Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Can Kirişçi, yoksulluk sınırı altındaki ücretler düzeltilmediği takdirde bunun halka da yansıyacağını vurguladı. Halkın özel sektörün eline terk edilmiş durumda olduğunu dile getiren Kirişçi, “Sağlık bir kamu hizmetidir, herkese adil eşit bir şekilde sunulmak zorundadır” vurgusu yaptı. Uzun süredir mücadelenin içinde olduğunu dile getiren Kirişçi, “Ama ilk defa erk iktidara karşı bu kadar geniş cephenin oluştuğunu görüyorum. Artarak devam etmesini diliyorum. Bu mücadele cephesini sürdürmek hepimiz için bir görevdir” ifadelerini kullandı.

 Son olarak konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, sağlık sisteminin gittikçe tıkandığını belirtti. Yeni bir mücadele programı oluşturacaklarını dile getiren Fincancı, “Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve haklarımızı elde etmek için buluştuk. Yarın da Meclis’te basın odasında tüm Türkiye’de sağlık hizmeti durmuşken bizler de onların sesi olarak oradan duyuracağız. Bizleri köle olarak gören Türkiye sağlık sistemi gittikçe tıkanıyor. Sistemi gözden geçirip düzeltmek yerine bizlere şiddet, göç, mobbing, baskı halka ise evde oluşan sanal kuyruklar, giderek artan cepten ödemeler, özel hizmete teşvik reva görülüyor” diye aktardı.

 Şifa vermek, sağlıklı bir toplum için bu mesleği seçtiklerini ancak bu sistem içerisinde görevlerini yapamadıklarını belirten Fincancı, “Koruyan değil, hastalık üreten bu sistem daha uzun mesailer, daha uzun duygusal yük olarak yansıyor. Bu yılın Mayıs ayında hekim göçü 900’ü aştı. Ama yılmıyoruz. Her bir can için inatla tedaviyi sürdüren, ısrarla yaşamı savunanlar haklarımız için mücadele vermeye devam edeceğiz. Taleplerimizi hep dile getirdik ama aylardır ‘çıktı çıkacak yeni düzenleme kapıda’ denilerek oyalama taktikleri devreye konuldu. Komisyondan geçen ve Meclis’e getirilen hiçbir talebimiz olmayan yasayı kabul etmiyoruz. Bu yasayı geri çekin diyoruz” çağrısında bulundu.

Yarın üretimden gelen güçlerini kullanarak görevde olacaklarını belirten Fincancı, onkoloji, acil vakalar ve yoğun bakım dışında hizmet üretmeyeceklerini duyurdu. Topluma da çağrıda bulunan Fincancı, “Öncesinde de olduğu gibi yanımızda olun. Taleplerimiz hepimiz için daha iyi bir sağlık sistemi için. Yarın tüm Türkiye’de onurumuz için ‘emek bizim, söz bizim sağlık hepimizin’ diyeceğiz. Bu ne ilk ne de son eylemimiz olacak. Sizler de görüyorsunuz sağlık sistemi yürümüyor” ifadelerini kullandı.

Paylaş :

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için Çerez Politikamızı ziyaret edebilirsiniz.