GÜNDEM

KAYIP YAKINLARI KAYBETTİRİLEN KADINLARIN FAİLLERİNİ SORDU

Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi yöneticileri, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 719’uncu haftasında Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi.

KAYIP YAKINLARI KAYBETTİRİLEN KADINLARIN FAİLLERİNİ SORDU

Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi yöneticileri, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 719’uncu haftasında Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi.

 Eyleme, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Rosa Kadın Derneği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) katıldı. Kadınların hikayesini ise İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi avukat Jiyan Ormanlı okudu.

Bu haftaki eylemde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında kaybedilen kadınların hikâyeleri okundu.

Açıklamada konuşan İHD Amed Şubesi Başkan Yardımcısı Ezgi Sıla Demir; Şiddet bu coğrafya da sadece aile içinde maruz kalınan bir durum değil.  Kadına yönelik şiddet bölgede çok boyutlu. Aile içinde yaşanan kadına yönelik şiddetin yanı sıra toplumsal alanda da çok ciddi bir şiddet söz konusu. Bir haksızlığı, adaletsizliği dile getirirken dahi söz hakkın olmadığı, hak ihlaline hak ihlali denildiği için, haksızlığa haksızlık denildiği için gözaltına alınan, tutuklanan, defalarca yargı tacizine maruz bırakılan, pervasızca hedef gösterilen, tehdit edilen, yıllarca cezaevinde kalmak zorunda olan onlarca kadın var” diye belirtti.

40 yılı aşkındır çatışmanın sarmalında kadınların yürüttüğü mücadele, sergilediği direniş ve fedakârlığın sayısız örneklerle dolu olduğunu kaydeden Demir, “Binlerce faili meçhullerin ilk arayıcıları olan Cumartesi Anneleri, çatışma ortamlarında birden fazla çocuğunu yitiren Barış Anneleri İnisiyatifi’nin kesintisiz mücadelesinin barışı tesis etmedeki ısrarın ve inancın en somut örnekleri olarak önümüzde ve şu an yanımızda duruyor. Barış ve adaleti sağlamadaki yolun zemini yaratmak tanık olduğumuz bu savaş ortamının son bulmasını istemek ve hakikati savunup, ısrarla aramak toplumsallaştırmak bizlerin en önemli sorumluluklarındandır” dedi.

Daha sonra avukat Jiyan Ormanlı, kaybettirilen kadınların isimlerini sıraladı:

“*1991 yılında Cizre’de gözaltına alındıktan 18 yıl sonra yol yapım çalışması sırasında kemikleri bulunan Makbule Ökden için adalet istiyoruz!

*17 Şubat 1992 tarihinde Nusaybin de korucu olmaları için yapılan baskıları protesto etmek isteyen halka askerlerce açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Bedriye Gümüş için adalet istiyoruz!

*27 Temmuz 1992 tarihinde Dersim’de gözaltına alındıktan 8 gün sonra işkenceden tanınmaz haldeki bedeni Elazığ Karşıyaka Kartepe’de 14 Ağustos 1992 tarihinde gömülü bulunan, Ayten Öztürk için adalet istiyoruz!

*Mardin/Derik’te 2 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Rıdda Yavuz için adalet istiyoruz!

*Eylül 1993 tarihinde Hizbullah tarafından Nusaybin ilçesinin Selahaddin Eyyubi Mahallesi’nde başına çuval geçirilerek kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Sedika Dal için adalet istiyoruz!

*24 Aralık 1993 tarihinde Bitlis/Tatvan/ Wanik köyündeki evlerinden kardeşi Ramazan ile birlikte askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hamide Şarlı için adalet istiyoruz!

*24 Eylül 1994 tarihinde Dersim/ Mirik’te köye yapılan askeri operasyon sonrası kendilerinden bir daha haber alınamayan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve onun 3 yaşındaki kızı Dilek Serin için adalet istiyoruz!

*05 Ekim 1994 tarihinde İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Lütfiye Kaçar için adalet istiyoruz!

*17 Ekim 1994 tarihinde Muş’un Hasköy ilçesine bağlı Ortaç köyünde hayvanlarını sağmak için gittikleri yaylada askeri bir operasyonun ortasında kalan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Gülnaz Tatu ve Kadriye Tatu için adalet istiyoruz!

*24 Ocak 1995 tarihinde Ankara’da gözaltına alınan, işkence görmüş bedeni 76 gün sonra Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’nda “kimliği meçhul kişi” olarak gömülü bulunan Ayşenur Şimşek için adalet istiyoruz!

*Mayıs 1995 tarihinde Diyarbakır/Bismil’de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hatice Şimşek için adalet istiyoruz!

*07 Eylül 1996 tarihinde Diyarbakır/ Bağlar ‘da bulunan bir eve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı sivil polisler tarafından yapılan baskında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Şükran Daş için adalet istiyoruz!

*28 Kasım 1996 tarihinde Diyarbakır’da eşi Mahmut ile birlikte gözaltına alınan ve 2 yıl sonra kimsesiz olarak defnedildiği Cizre Asri Mezarlığı ‘na “kimliği meçhul kişi” olarak gömüldüğü anlaşılan ancak mezarına hala ulaşılamayan Fahriye Mordeniz için adalet istiyoruz!

*26 Eylül 1997 tarihinde Kulp-Diyarbakır yolunda otomobilleri durdurularak eşi Orhan ile birlikte beyaz Toros ile kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Zozan Eren için adalet istiyoruz!

*31 Mart 1998 tarihinde İzmir/Çeşme/Alaçatı’da 3 arkadaş ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Neslihan Uslu için adalet istiyoruz!

*16 Temmuz 1998 gecesi derin devlet bağlantılı Hizbullah tarafından Mersin’de kaçırılan, 21 Ocak 2000 tarihinde İşkence edildikten sonra Konya Meram’daki bir villanın bodrumunda cansız bedenine ulaşılan Konca Kuriş için adalet istiyoruz!

*5 Ocak 2020 tarihinde Dersim de kaybolan ve o tarihten bu yana kendisinden bir daha haber alınamayan Gülistan Doku için adalet istiyoruz!”

Açıklama, kaybettirilen kadınlar için yapılan oturma eylemi ile son buldu.

Paylaş :

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için Çerez Politikamızı ziyaret edebilirsiniz.